RE/MAX Extra ile Sürekli Zirvede!
Emlak sektörü, sadece tuğla ve harçtan ibaret olmayan, yaşayan ve sürekli nefes alıp veren dinamik bir yapıdır. Özellikle son yıllarda yaşanan ekonomik dalgalanmalar, demografik değişimler ve kentsel dönüşüm süreçleri, barınma ihtiyacını karşılama yöntemlerimizi kökten değiştirdi. 2025 yılına geldiğimizde, kiralık ev piyasasında kartların yeniden dağıtıldığına şahit oluyoruz. Bir ev kiralamak isteyenler için bütçe planlaması yapmak giderek zorlaşırken, mülk sahipleri için de doğru fiyatı belirlemek hassas bir terazi dengesine dönüştü. Remax Extra ailesi olarak, sahadaki aktif deneyimlerimiz ve veri odaklı analizlerimizle, bu karmaşık süreçte sizlere rehberlik etmeyi amaçlıyoruz. Bu yazıda, 2025 yılında kiralık ev fiyatlarını doğrudan etkileyen faktörleri derinlemesine inceleyecek ve piyasanın görünmeyen yüzünü aydınlatacağız.
Emlak dünyasının altın kuralı olan “konum, konum, konum” mottosu, 2025 yılında daha da spesifik bir hal alarak “mikro konum” kavramına evrildi. Eskiden sadece merkezi bir ilçede olmak fiyatı belirlemek için yeterliyken, artık sokağın hangi başında olduğunuz bile kira bedelini değiştiriyor.
Özellikle büyükşehirlerde trafik sorununun devam etmesi ve zamanın en kıymetli hazine haline gelmesiyle birlikte, raylı sistemlere ve toplu taşıma ana arterlerine yürüme mesafesinde olan konutlar, emsallerine göre %30 ila %40 oranında daha yüksek bedellerle kiralanıyor. İnsanlar artık iş yerlerine veya çocuklarının okullarına yakın olmayı bir lüks değil, bir zorunluluk olarak görüyor. Bunun yanı sıra, pandemi sonrası kalıcı hale gelen hibrit çalışma düzeni, evlerin çevresindeki sosyal olanakları da fiyatlama kriteri haline getirdi. Yakın çevredeki parklar, yürüyüş alanları, kaliteli kafeler ve alışveriş noktaları, bir evin metrekaresi küçük olsa bile kira değerini artıran unsurlar arasında ilk sıralarda yer alıyor.
Ülkemizin bir deprem kuşağında yer alması gerçeği, kiracıların tercihlerini ve dolayısıyla fiyatları doğrudan şekillendiriyor. Geçmiş yıllarda “içi yapılı olsun, binası eski olsa da olur” yaklaşımı, yerini tamamen “önce güvenlik” bilincine bıraktı. 2025 yılı piyasa verilerine baktığımızda, yeni yönetmeliklere uygun olarak inşa edilmiş, zemin etüdü yapılmış ve yapı denetiminden geçmiş binalardaki dairelerin, aynı sokaktaki eski binalara kıyasla çok daha yüksek kira bedellerine sahip olduğunu görüyoruz.
Kiracılar, sadece estetik kaygılarla değil, can güvenliği endişesiyle bütçelerini zorlayarak daha yeni binalara yöneliyor. Bu talep artışı, yeni konut stokunun sınırlı olduğu bölgelerde fiyatların yukarı yönlü hareket etmesine neden oluyor. Ayrıca binaların sunduğu otopark imkanı, güvenlik hizmeti ve asansör donanımı gibi özellikler de artık ekstra değil, standart bir beklenti haline gelmiş durumda ve bu beklentilerin karşılandığı mülklerin kira çarpanları farklılaşıyor.
Kiralık ev fiyatlarını sadece arz ve talep dengesiyle açıklamak, resmin büyük bir parçasını görmezden gelmek olur. Makroekonomik göstergeler, mülk sahiplerinin fiyat belirleme stratejilerini temelden sarsıyor. Enflasyon oranları, paranın alım gücünü düşürdüğü için mülk sahipleri, kira gelirleriyle hayat standartlarını korumaya veya yatırımın geri dönüş süresini (amortisman) makul bir seviyede tutmaya çalışıyor.
2025 yılında inşaat maliyetlerindeki artışın devam etmesi, yeni konut üretimini yavaşlattı. Üretimin azalması ve nüfusun artmaya devam etmesi, mevcut stok üzerindeki baskıyı artırıyor. Ayrıca, site aidatları ve genel bakım giderlerindeki artışlar da dolaylı yoldan kiralara yansıyor. Kiracılar, “toplam barınma maliyeti” hesabı yaparken yüksek aidatlı sitelerden kaçınabiliyor; bu durum, aidatı düşük ancak konforu yerinde olan apartman dairelerine olan talebi ve dolayısıyla bu dairelerin fiyatlarını artırıyor.

Günümüzde kiracı profili de önemli ölçüde değişti. Özellikle öğrenciler, kısa süreli atanan memurlar veya tek başına yaşayan beyaz yakalı çalışanlar, sıfırdan eşya düzme maliyetine ve zahmetine girmek istemiyor. Bu talep, “eşyalı kiralık daire” pazarını hiç olmadığı kadar hareketlendirdi.
Kaliteli, modern ve kullanışlı eşyalarla donatılmış bir daire, boş bir daireye göre %25 ile %50 arasında daha yüksek bir kira getirisi sağlayabiliyor. Ancak burada önemli olan nokta “eski eşyaları değerlendirmek” değil, kiracının hayatını kolaylaştıracak bir yaşam alanı sunmaktır. Ankastre setler, yüksek hızlı internet altyapısı, verimli ısınma sistemleri (kombi, yerden ısıtma) ve iyi bir yalıtım, kiracıların karar verme sürecini hızlandıran ve daha yüksek kirayı kabul etmelerini sağlayan detaylardır. 2025’te, enerji maliyetlerinin artmasıyla birlikte, ısı yalıtımı iyi olan ve enerji tasarrufu sağlayan evler, pazarlık masasında mülk sahibinin elini güçlendiriyor.
Emlak piyasasının değişmez kanunu olan arz ve talep, 2025’te de fiyatların ana belirleyicisi konumunda. Üniversite kayıt dönemleri (Eylül-Ekim) ve tayin dönemleri (Haziran-Temmuz), kiralık ev talebinin zirve yaptığı zamanlardır. Bu dönemlerde piyasaya çıkan kiralık evler, yılın diğer zamanlarına göre daha yüksek fiyatlardan alıcı bulabiliyor.
Ayrıca, göç alan bölgelerdeki nüfus yoğunluğu, konut stokunun yetersiz kalmasına neden olarak fiyatları yukarı çekiyor. Tersine, kentsel dönüşüm nedeniyle yıkılan binalardan çıkan mülk sahiplerinin de kiralık ev arayışına girmesi, belirli bölgelerde suni bir talep patlaması yaratarak fiyatları geçici de olsa yükseltebiliyor.
Kiralık ev fiyatlarının bu denli yükseldiği ve bütçeleri zorladığı bir ortamda, rasyonel bir bakış açısıyla şu soruyu sormak gerekiyor: Bu yüksek kiraları ödemek mi mantıklı, yoksa şartları zorlayıp kendi evinizin sahibi olmak mı? İşte bu noktada Remax Extra olarak sadece kiralama süreçlerinde değil, mülk edinme yolculuğunuzda da yanınızdayız.
Yüksek kira çarpanları, yatırımcılar için konut alımını cazip hale getirirken, kiracılar için de kira öder gibi kredi ödeme seçeneğini (faiz oranları ve ödeme planlarına bağlı olarak) yeniden gündeme getiriyor. Remax Extra’nın uzman gayrimenkul danışmanları, bölgenizdeki amortisman sürelerini analiz ederek, sizin için en doğru kararı vermenize yardımcı oluyor. Bazen yüksek bir kira ödemek yerine, doğru bir portföye yatırım yapmak, orta ve uzun vadede finansal özgürlüğünüzü kazanmanızı sağlayabilir.
Özellikle ev alım satım hizmetlerimizde, alıcı ve satıcıyı en doğru fiyat noktasında buluşturarak, piyasa gerçeklerine uygun, şeffaf ve güvenilir bir süreç yönetiyoruz. Eğer bir mülk sahibiyseniz, evinizi en doğru fiyattan, güvenilir kiracı adaylarıyla veya potansiyel alıcılarla buluşturuyoruz. Eğer bir kiracı adayıysanız veya artık kira ödemekten yorulduysanız, bütçenize en uygun satılık daire portföylerimizi sunarak sizi ev sahibi yapma yolunda rehberlik ediyoruz.
Stay ahead in a rapidly world. Subscribe to Prysm Insights,our monthly look at the critical issues facing global business.