RE/MAX Extra ile Sürekli Zirvede!
Kiralık bir evde yaşam sona erdiğinde, hem kiracının hem de mülk sahibinin dikkat etmesi gereken önemli adımlar bulunmaktadır. Kira süresi bittiğinde yaşanabilecek kafa karışıklıklarının önüne geçmek ve süreci doğru şekilde yönetebilmek adına yasal hakların ve yükümlülüklerin iyi bilinmesi gerekir. Bu yazımızda, kira sözleşmesi süresi dolduğunda tahliye sürecinin nasıl işlemesi gerektiğini ve tarafların hangi yolları izleyebileceğini detaylı bir şekilde ele alıyoruz.
Ev kiralayan birçok kişi, kontrat süresi sona erdiğinde kiracının otomatik olarak çıkması gerektiğini düşünür. Ancak bu durum, Türkiye’deki mevcut mevzuata göre tam olarak böyle işlememektedir. Türk Borçlar Kanunu’na göre, konut ve çatılı işyeri kiralarında süre dolsa bile kiracının ikametine devam etmesi mümkündür. Zira, kira sözleşmeleri genellikle kendiliğinden uzamaya devam eder. Bu nedenle kiracının süre bittiğinde hemen tahliye etmesi yasal bir zorunluluk değildir.
Ev sahibinin, sözleşme süresi sona erdiğinde kiracıyı konuttan çıkarması için bazı yasal şartları yerine getirmesi gerekir. Öncelikle, kira kontratı sona ermeden en az bir ay önce kiracıya yazılı olarak bildirimde bulunulması gerekir. Bu bildirim yapılmazsa, sözleşme otomatik olarak bir yıl daha uzar.
Ancak bazı istisnai durumlarda, mülk sahibi gerekçe sunarak kiracının tahliyesini talep edebilir. Özellikle 10 yıllık uzama süresini tamamlamış kiracılar için ev sahibi, herhangi bir sebep göstermeden tahliye talebinde bulunabilir. Bu durumda yine de sürecin yazılı ve usulüne uygun şekilde ilerletilmesi gerekir.
Kiracı, kira sözleşmesi sona erdiğinde mülkten çıkmak istiyorsa belirli yükümlülükleri yerine getirmelidir. Öncelikle ayrılma kararını ev sahibine en az 15 ila 30 gün öncesinden haber vermelidir. Bu bildirim, yazılı olarak yapılmalıdır. WhatsApp mesajı, e-posta, ya da noter kanalıyla gönderilen resmi bildirimler geçerli kabul edilir.
Ayrıca kiracı, evi aldığı şekilde geri teslim etmekle sorumludur. Yani duvarlarda açılmış delikler, kırılmış camlar, zarar görmüş musluk veya priz gibi arızalar varsa onarılmalı ve evin teslimi bu şekilde yapılmalıdır. Teslim sırasında her iki tarafın da imzaladığı bir tahliye tutanağı hazırlanması önerilir. Bu belge, ileride çıkabilecek anlaşmazlıkların önüne geçilmesini sağlar.
Mülk sahibi, sözleşmenin sona ermesiyle birlikte kiracıyı evden çıkarmak istiyorsa bunu belirli hukuki yöntemlerle gerçekleştirebilir. Eğer kira kontratı yapılırken veya daha sonrasında kiracı tarafından imzalanmış bir boşaltma taahhütnamesi varsa, ev sahibi bu belgeye dayanarak tahliye isteyebilir.
Ancak bu taahhütnamenin geçerli olabilmesi için, belirli bir tarih içermesi ve kiracının el yazısıyla imzalanmış olması gerekir. Eğer böyle bir belge yoksa, ev sahibi şu durumlarda mahkemeye başvurarak tahliye kararı alabilir:
Bu gibi durumlarda mülk sahibi yargı yolunu kullanarak tahliye işlemi başlatabilir.
Kira süresi sonunda en çok merak edilen konulardan biri de depozitonun geri alınıp alınamayacağıdır. Eğer evde herhangi bir ekstra hasar yoksa ve kiracı tüm ödemelerini zamanında gerçekleştirmişse, depozito tam olarak geri ödenmelidir. Ancak eğer evde çeşitli tahribatlar oluşmuşsa, mülk sahibi bu zararları tespit ederek depozito bedelinden düşebilir.
Bu aşamada tarafların birlikte evde inceleme yapması, eksiklik ve hasarları kayıt altına alması faydalı olacaktır. Hazırlanacak tutanağa, mümkünse görsel belgeler (fotoğraf veya video) de eklenmelidir. Anlaşmazlık yaşanması durumunda kiracı, Tüketici Hakem Heyeti’ne veya ilgili mahkemeye başvurarak hakkını arayabilir.
Kira sözleşmesinin sona ermesiyle birlikte tahliye süreci hem kiracı hem de ev sahibi açısından dikkatli yönetilmesi gereken bir süreçtir. Yazılı bildirimler, belgeler, tutanaklar ve yasal çerçevede hareket etmek, iki tarafın da haklarını koruyarak karşılıklı memnuniyet sağlayan bir tahliye sürecini mümkün kılar.
Kiracı ya da ev sahibi olmanız fark etmeksizin, bu süreci planlı ve bilinçli yürütmeniz, olası yasal sorunları önceden engellemenize yardımcı olur. Unutulmamalıdır ki, hakların bilinmesi ve doğru adımların atılması, hem kiracının hem de mal sahibinin menfaatinedir.
Stay ahead in a rapidly world. Subscribe to Prysm Insights,our monthly look at the critical issues facing global business.